PKK, Türkiye sınırları içindeki silahlı kadrolarını geri çektiğini ve olası provokasyonları engellemek amacıyla sınır hatlarında gerekli tedbirleri aldığını bildirdi. Bu açıklama, devam eden sürecin ana hedefine ulaşma noktasında yeni bir aşamaya geçildiğini göstermektedir. Örgüt, sürece bağlılığını sürdürdüğünü teyit ederken, bu çekilme adımıyla birlikte Abdullah Öcalan’a yapılan bağlılık vurgusu da dikkat çekmektedir. Çekilme sürecinde yaklaşık 30 PKK militanının görüldüğü belirtilmektedir.

Çekilme, bundan sonraki yasal düzenlemeler meselesine atıf yapması açısından kritik öneme sahiptir. Sürecin aktörleri, komisyonun yasal zemini nasıl oluşturacağı konusuna odaklanmıştır. Meclis Komisyonunun Kasım ayında dinlemeleri bitirerek yasal boşluklar ve yeni durumlara ilişkin tavsiye kararlarını oluşturması öngörülmektedir. Ayrıca, Öcalan'ın hem sorunun hem de çözümün baş aktörlerinden biri olması nedeniyle kendisiyle görüşme sağlanması gerektiği görüşü öne sürülmektedir. Bu görüşmenin, komisyonun alacağı çoğunluk kararı sonrasında milletvekilleri veya Meclis Başkanlığı görevlendirmesi yoluyla formüle edilebileceği belirtilmektedir.

Yasal mevzuatın Kasım ayı sonrasında netleşeceği ve özel bir yasa çıkarılması veya mevcut infaz ve terörle mücadele kanunlarında düzenlemeler yapılması olasılığı gündemdedir. Türkiye’nin, uluslararası örneklere kıyasla bu müzakere sürecini çok hızlı ilerlettiği ve kısa sürede önemli bir ivme kazandığı ifade edilmektedir. Sürecin kalıcı hale gelmesi ve provokasyonlardan uzak durması için toplumsallaşması ve siyasi aktörlerin cesur adımlar atması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu adımlar, yalnızca silahların bırakılmasına değil, aynı zamanda yeni terör zeminlerinin oluşmasını engelleyecek bir bölgesel entegrasyon ve Kürt sorununun önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik olmalıdır.