TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından cuma günü başlatılan “casusluk” soruşturması kapsamında Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirilerek ifade verdi. Yanardağ, savcılıkta yöneltilen casusluk suçlamasını kesin bir dille reddetti ve bu iddiaların mesleki yaşamına yönelik bir lekeleme operasyonu olduğunu savundu.

Deneyimli gazeteci, ifadesinde, “Ülkemin, halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içeresinde olmam düşünülemez; bu bana yöneltilebilecek en çirkin suçlama olur, bunu reddediyorum. Sosyalist ve yurtsever bir gazeteci olarak sürdürdüğüm meslek yaşamımda lekelemelere dönük olduğu kanaatindeyim. Bu her şeyden önce kendi hayatıma ihanet etmek olur” ifadelerini kullandı.

Yanardağ, soruşturmanın temel dayanağı olan ve etkin pişmanlıktan yararlandığı belirtilen Hüseyin Gün’ün beyanlarını çürüttü. Gün’ü, sadece Seher Alaçam’ın Yeniköy’deki evini ziyaret ettiği zamanlarda (tahmini 5-7 kez) gördüğünü aktardı. Görüşmelerin siyasi gündem ve 2023 seçimleri üzerine olduğunu belirtti. Yanardağ, Hüseyin Gün’ü, Seher Alaçam’ın manevi oğlu olduğunu bilmediğini, hatta kendisini ‘Hüseyin Gün Alaçam’ olarak öz oğlu sandığını, Gün soyadının mevcut soruşturma kapsamında kendisine söylenilmesi üzerine öğrendiğini ifade etti.

Yanardağ, maddi konulara değinirken, Hüseyin Gün’den bu zamana kadar hiçbir ad altında para almadığını vurguladı. Annesi olarak gördüğü Seher Alaçam’ın ise hayatta iken TELE1 kanalına kurumsal olarak küçük miktarda maddi yardımları olduğunu, bu yardımların muhasebeleştirilip kayıtlara geçtiğini ve bu durumda anormal bir durum olmadığını savundu. Yanardağ, Hüseyin Gün'ün ifadesinde bahsettiği diğer faaliyetlerle ilgili hiçbir bilgisi olmadığını da ekledi.